1.12.2014

Kuşlar ve Evrimi



ÖZGÜRLÜĞÜN SİMGESİ , GÖKYÜZÜNÜN SÜSÜ KUŞLAR

Hayatımızda  büyük  yeri  olan  gerektiğinde  evlerimizin  neşe kaynağı kuşlar türleri  ve  özellikleri hakkında genel bilgiler.

Kuşlar, tüylü, kanatlı, sıcakkanlı, yumurta ile üreyen, omurgalı hayvanlar. Yaklaşık 10.000 civarında yaşayan türüyle en kalabalık tetrapod omurgalıları oluştururlar. Kuzey 
Kutbundan Güney Kutbuna dünya üzerindeki tüm ekosistemlerde yaşarlar. Boyutları arı sinek kuşunda (cm) ile deve kuşunda (2,7 m)'ye kadar değişir. 



Bulunan fosillere göre kuşlar, yaklaşık 150-200 milyon yıl önce, Jura Devri'nde dinozorlardan gelmektedir. Bilinen ilk kuş Jura Devri'nin sonlarında yaklaşık 155-150 milyon yıl önce yaşamış olan Archaeopteryx 'tir. 

Kuşlar, diğer canlı alemlerinden farklı olarak bazı özelliklere sahiptir. İlk sabit sıcaklıklı canlılar olma özelliğini taşırlar. Belirgin özellik olarak, üyelerinin tümü, diğer hiçbir hayvan grubunda görülmeyen tüylerle kaplıdır. Ön üyeleri kanatlara dönüşmüştür ve arka üyelerdeki kemikler 
intertarsal eklem oluşturacak şekilde dizilmiştir. Trake ve bronşlarının bulunduğu yerde çok gelişmiş bir ses kutuları vardır. 



Sert kabuklu yumurta bırakırlar ve kuluçkaya yatarlar. Embriyo, yumurta kabuğu ve amniyon zarı ile çevrilidir. Kuşların tam işlev gören, karmaşık ve gelişmiş, büyük ve küçük dolaşım sistemleri vardır.

Kuşların  evrimi 
Kuşlar, sürüngenler ile yakın akrabadırlar. Bu nedenle sürüngenlerle birlikte Sauropsida, üst sınıfında toplanırlar. Diapsid Archosauria'dan, özellikle Triyas'ta büyük ölçüde farklılaşmış Thecondonti'dan türemişlerdir. Bu sonuncu grubun içinde bulunan Pseudosuchia, bununla ilgili olarak Dinosauria kuşlara en yakın gruplar olarak varsayılır. 

En eski kuş fosili, Solenhofen'ın (Batı Almanya) Üst Jura (140 milyon yıl) katmanlarında bulunan Archaeopteryx'dir. 1860 yılında ilk defa tek bir telek, 1861 yılında ise, baş hariç tüm iskelet sistemi tamam olan bir fosil bulunmuştur. Bulunan bu fosil, bilim dünyasında bir sansasyon yaratmıştır. 

Çünkü bu fosil, sürüngen ve kuş özelliklerinin her ikisini de aynı ölçüde taşımaktadır. Fosil, H.V. Meyer tarafından Archaeopteryx lithographica olarak tanımlanmış ve Londra'daki British Museum'a konulmuştur. Kuşların dinazorlar'ın evrimi ile geliştiğini gösteren çok sayıda kanıt bulunur; bunlar kemiklerindeki hava boşlukları, göğüs, kanat-ön extremite yapılarındaki benzerlikler, günümüzde sadece kuşlarda bulunan lades kemiğinin dinazor iskelet yapılarında da aynen yer alması ve benzerleridir. 



Ayrıca genetik biliminin gelişmesi ile, kuş embriyoları üzerinde çalışan bilim insanları bazı kapalı genleri açarak kuş embriyolarında kuşların evrimsel atası olan dinazor embriyolarındakine benzer görüntülere (diş, pul, boyun ve kuyruk yapısı) ulaşmışlardır

Anatomileri

Gerçek dişlerin olmayışı, derilerinde salgı bezlerinin olmaması, tüysüz kısımlarında pul bulundurmaları, kafatasının omurgaya bağlanması ve göğüs kemiğinin iyi gelişmiş olması diğer canlılarda az olarak görülebilen özelliklerindendir. 

Bununla beraber, alyuvarları çekirdekli ve oval, akciğerleri havayı daha verimli kullanabilir tiptedir. Böbrekler metanefroz tiptedir ve boşaltım kanalları kloaka açılır. Devekuşları hariç 
idrar keseleri yoktur. Atık ürün katı ürik asittir. Bir çift testis bulundururlar ve bunlar kloaka açılır.

Ayrı eşeyli canlılardır. Çiftleşme organı (penis) bazı türler (kaz, ördek) haricinde yoktur. Yumurtaları telolesital tiptedir ve meroblastik gelişme gösterir. Her zaman iç döllenme görülür. Beyinden 12 çift sinir çıkar. Görme organları diğer duyu organlarına göre çok daha iyi gelişmiştir. Koku alma duyusu kısmen körelmiştir. Kuşlar, metabolizma hızları en yüksek olan canlı grubudur.

Davranışları
Kuşlarda, beyinin gelişmiş olmasına bağlı olarak, davranış şekilleri karmaşıklaşmıştır. Özellikle sesle iletişim kurulması gelişmiştir.



İnsan dışında başka bir canlının sesini taklit etme özelliği sadece kuşlarda bulunur. Ses analizleri tür ayrımlarında bir kriter olarak kullanılır. 
Beslenme- kur yapma, saldırma ve korunma ile ilgili davranışlar türden türe farklılık gösterir.

Kış uykusu
Phalaenoptilus nuttallii türü kış uykusuna yatar.
Kuşlar kural olarak, Çobanaldatanlar (Caprimulgiformes) haricinde kış uykusuna yatmazlar. Kış uykusu sırasında Phalaenoptilus nuttallii türü vücut sıcaklığını 70C'ye kadar düşürmez.

Göçmen  kuşlar
Kuşlarda göç, yılın belli bir dönemini, kuluçkaya yattığı yerden uzak olarak geçirmek anlamına gelir. Gezici kuşlar, kuluçka yerinden değişik yönlere doğru kısmen ayrılan kuşlardır. Yerli kuşlar ise, sürekli kuluçka bölgesinde kalan kuşlardır. 



Her üç grubunda arasında geçiş formu gruplar bulunmaktadır. Göç davranışı, kuluçka bölgesinde geçici olarak besinin azalması ile ortaya çıkabilir. Kuzeydeki kuşların soğuk mevsimle ve bitkilerin yapraklarını dökmesiyle göç ettikleri bilinir. 



Örneğin su kuşlarının yaşadıkları yerde suların buz tutmasıyla ya da güneyde yaşayanlarda kuraklık nedeniyle yazın kuzeye de göç davranışı başlar. 
Çoğu kuşta, kışlama ve kuluçkaya yatma bölgeleri kalıtsal olarak saptanmıştır. İlkbaharda ya da yazın iç, kısmen dış etkilerle göç başlatılır.

Yayılışları
Kuşların uçma yeteneğinin gelişmiş olması ve sıcakkanlılık, bütün dünyaya yayılmalarını sağlamıştır. Bazı kuşlar bu yüzden dünyanın bütün heryerinde görülebilir olmuştur. Bazıları ise sadece belli bir bölgeye özgüdür. 



Tür sayısının en fazla olduğu yer tropik ormanlardır. 
Güney Amerika, özellikle Amazon tür bakımından en zengin bölgeledir. Türce en fakir yerler ise, kutuplar ve kutuplara yakın soğuk tundralardır.

Kuşlarda Denge
Kuşlar hem havada hem de karada çok dengeli hareket ederler ve bu dengenin dikkat çekici iki ayrı yönü vardır. Bunlardan biri, uçarken dengelerini hiç yitirmemeleri, gökyüzünde rahatlıkla süzülmeler  ikincisi ise yere indiklerinde incecik bir çubuk, dal ya da tel üzerinde düşmeden durabilmeleridir.


Kuşlar üzerine yakın zamanlarda yapılan araştırmalar, diğer canlılardan farklı olarak kuşlarda iki ayrı denge organının olduğunu ortaya çıkardı. 
Bildiğimiz denge organı iç kulağın yanı sıra, kuşların leğen bölgesinde bir denge organının daha bulunduğu açıklandı. 


Bilim adamları iç kulaktaki denge organının uçuş sırasındaki hareketleri yönlendirdiğini, leğen bölgesindeki ikinci organın ise kuşların dik olarak yürümesini ve durmasını sağladığını söylüyorlar. 






Share
Bizi Takip Edin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder